Yuva Seçme Rehberi

Yuva Seçme Rehberi

Yuva Seçme Rehberi

Tülay Özer

Tülay Özer

Ülkelerin gelişmişliğinin en önemli göstergelerinden biri de okul öncesi eğitim oranı. Türkiye bu noktada birçok ülkenin gerisinde kalıyor. Oranı yükseltmek amacıyla düzenlenen kampanyalar, yavaş yavaş sonuçlarını vermeye başlıyor. Her geçen yıl daha fazla çocuk okul öncesi eğitimden faydalanıyor.

Öte yandan kadınların iş hayatında daha fazla yer almasıyla birlikte kreş ve yuva ihtiyacı artıyor.

Birçok aile artık çocuklarını bakıcı yerine uzmanların görev yaptığı profesyonel kurumlara teslim etmeyi tercih ediyor.

İLK ADIM EN ZORUDUR

Bu konuda hizmet veren yuvaların sayısı her geçen gün artıyor. Çocuğunu kimi zaman bakım, kimi zaman da eğitimi ve sosyalleşmesi ihtiyacıyla yuvaya gönderen aileleri bekleyen en önemli sorular; ‘Peki ama nereye, hangi yuvaya göndereyim.’ ‘Bu önemli seçimde nelere dikkat etmeli? Yeni bir hayata adım atarken çocukları mutlu edecek olan nedir? ‘Tüm bu soruların yanıtlarını uzmanlarına sorduk. Onlar da yanıtladı.

DUYULARINIZA GÜVENİN

Yüzyıl Işıl Anaokulu Koordinatörü Uzman Pedagog Nilgün Binışık, ailelere çocuklarını hangi kriterlerde yetiştirmek istiyorlarsa ona uygun yuva seçmelerini öneriyor. Bunu niçin öncelikle velilerin bir yaşam kriteri listesi hazırlamalarını öneren Binışık, şu bilgileri verdi:

“Okul seçiminde bu listelerin her zaman göz önünde bulundurması gerekiyor. Veliler görüşme sırasında kendilerine anlatılanlardan çok beş duyu organına göre bir seçim yapmalı. Yani duvarda gördükleri ile duydukları seslerle veya ortamdaki havaya dikkat ederek karar vermeli. Yuvada çocuklar varken görüşmeye giderlerse bu daha faydalı olur. Çünkü yuvadaki çocukların yüzleri, sesleri ve gülüşleri tercih yapmalarında daha kolaylaştırıcı olur.”

Pelikan Çocuk Yuvası Müdürü Nuray Kömürcüoğlu, velilerin yuvanın bulunduğu binanın fiziksel özelliklerine de dikkat etmesi gerektiğini belirterek bu özelliklerin neler olduğunu şöyle sıraladı:

Yuva müstakil bir binada olmalı.

İçinde kapalı ve açık oyun alanları (çok amaçlı salon ve bahçe) bulunmalı.

Bina iyi bir aydınlatma ve ısıtma sistemine sahip olmalı.

Sınıf ortamında çocukların dikkatini çekecek materyal sağlanmalı ve düzen onlara seçim yapma şansı verecek şekilde kurulmalı.

Materyaller çocukların boylarının yetişebileceği dolaplarda ve ellerinin altında olmalı. Böylece çocuklar yetişkinlere bağlı olmadan özgür hareket edebilmeli ve oynadıkları materyalleri yerlerine kolaylıkla yerleştirebilmeli.

Ayrıca etiketler sayesinde çocukların sembolik gelişimleri de desteklenmeli.

Gelişimleri açısından sınıflarda evcilik, sanat, blok, sessiz, bilgisayar, müzik, fen ve doğa gibi değişik köşeler olmalı. Her köşede o köşeye ait özel materyaller ve çalışma imkanları olmalı. Bu sayede çocuklar, seçeneklerinin ne olduğunu kolayca görebilir ve bir amaca dayandırılmış oyun planları kurabilirler.

Seçiminizde bu kriterleri dikkate alın

Tarabya Milenyum Anaokulu Kurucusu Funda Yeşim Bilek, yuva seçimi yaparken zorlanan ailelere nelere dikkat etmeleri gerektiğini şöyle sıraladı:

Öğretmenlerin yeterli bilgi ve deneyime sahip çocuk gelişimi bölümü, meslek lisesi veya yüksek okul mezunu olmaları gerekir.

Kurumun uyguladığı bir eğitim sistemi olmalı.

Kurumda psikolog veya pedagog olmalı, velilere danışmanlık hizmetleri verebilmeli.

Aylık plan, yemek listesi ve gelişim raporlarını velilere göndermeli.

Binanın fiziksel şartları uygun olmalı, deprem raporu alınmış olmalı. Her türlü tehlikelere karşı önlemleri alınmış olmalı.

Oyun elemanları, eğitici oyuncak, ders araçları bulunmalı.

Hem oyun oynamaya hem de fen ve doğa çalışmalarının yapılmasına uygun bahçesi olmalı.

Tuvalet ve lavaboların boyutları uygun, yeterli ve temiz olmalı.

Mutfağı temiz, düzenli, araç gereçleri sağlık kurallarına uygun ve yeterli olmalı.

Grup odalarının büyüklüğü uygun havalandırması yeterli, yerleri parke vb. gibi temizlik ve sağlık şartlarına uygun olmalı.

Konuların işlenmesinde yeteri kadar gezi, gözlem inceleme ve deneylere ağırlık verilmeli.

Kapalı oyun ve spor alanlarının, işlik, deney, bölümleri bulunmalı.

Çeşitli zekâ ve yeteneklerinin gelişimini sağlayan branş derslerinin alanlarında uzman öğretmenlerce uygulanıyor olmalı.

Çocukların yaş ve gelişim durumlarına göre gruplanmalı ve gruplar 15-16 kişiyi geçmemeli.

Her grubun bir sorumlu, bir yardımcı öğretmeni olmalı.

Sadece yüzde 15’i faydalanabiliyor

Okul öncesi eğitim bireyin hayatı üzerinde ömür boyu etkili olurken, Türkiye’de buna hiç önem verilmiyor. Avrupa Birliği ülkelerinde okul öncesi eğitim alan çocukların oranı yüzde 100’e yakınken Türkiye’de bu oran sadece yüzde 15.

Eğitim-Sen tarafından yapılan araştırmada Türkiye genelinde 119 bin okul öncesi çağ derslik ve öğretmen açığı var. İstanbul’da 4-6 yaş arası gruba dahil çocuk sayısı yaklaşık 406 bin. Buna karşın okul öncesi eğitim olanağına kavuşmuş çocuk sayısının ise sadece 54 bin olduğu; oransal olarak bunun okullaşma açısından yüzde 13.4’e karşılık geldiği; diğer bir deyişle bu çağdaki çocukların yaklaşık yüzde 87’sinin okul öncesi eğitim olanağından mahrum bırakıldığı göze çarpıyor.

Her yaşa uygun eğitim

Yuvanın uyguladığı günlük programda velilerin dikkat etmesi gereken önemli kriterlerden biri. Yuvalarda çocukların yaşlarına göre, hem eğitici hem de eğlendirici bir program uygulanması gerekiyor. Pelikan Çocuk Yuvası Müdürü Nuray Kömürcüoğlu, etkin öğrenmeyi destekleyen tutarlı bir günlük programın planlanmasının önemini dile getirdi. Böylece küçük çocuklara bir sonraki etkinliğin ne olacağını tahmin etme ve ne yapacakları hakkında onlara büyük ölçüde denetim gücü verildiğini ifade eden Kömürcüoğlu, günlük program hakkında şunları söyledi:

“Etkin öğrenme olanakları sunmaya odaklanmış genel bir günlük program akışı yoluyla, çocuklar ve yetişkinler bir topluluk duygusu oluştururlar. Günlük programda çocuklar küçük ve büyük grup etkinlikleri, açık hava faaliyetleri ve planla-yap-değerlendir sıralı faaliyetlerini yaparlar. Çocuklar günlük plan yaparlarken, onları uygularlarken ve daha sonra neler yaptıklarını hatırlarlarken, niyetlerini dile dökmeyi ve eylemleri hakkında düşünmeyi öğrenirler. Ayrıca düşünme, karar alma ve sorun çözmede yetkili olduklarını da fark etmeye başlarlar. Özgüvenlerini ve bağımsızlıklarını daha sonraki okul ortamlarını da taşıyacaklar ve bu özelliklerinden yaşamları boyunca yararlanmaya devam edeceklerdir. Öğrenme yaklaşımları arasında çocukların ve öğretmenlerin kontrolü eşit olarak paylaştığı, destekleyici bir ortamda yaratılan ve etkin öğrenmeyi temel alan okul öncesi eğitim programı; çocukların fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimlerini en iyi destekleyen eğitim yaklaşımıdır.”

Anaokulu zekâ puanını yükseltiyor

Memorial Hastanesi’nden Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayten Erdoğan okul öncesi eğitimin yararlarını saymakla bitiremedi. Yuvaların çocukların zeka puanlarının yükselmesini sağladığını söyleyen Erdoğan, diğer faydaları şöyle sıraladı: “Okula başladıklarında sınıfta kalma ve okul eğitiminden ayrılma oranlarının düşmesini sağlıyor. Çocukların beslenme ve sağlık durumunda iyileşmeye yol açıyor. Ayrıca yuvalar, sosyal ve duygusal davranış gelişiminin daha ileri olmasını, daha olumlu ebeveyn - çocuk ilişkisini sağlıyor. Yuvaya giden çocuklar yetişkinlikte kendine yeten, ekonomik kazanç potansiyeli yüksek bireyler oluyor. Ayrıca yuvalar, kadınların çalışma yaşamına katılımını kolaylaştırması ve artırması açısından da önemli.”

BAŞLAMA YAŞI 2 - 4

Dr. Ayten Erdoğan anaokulu eğitimine başlamak için en uygun yaşın  2-4 yaş arası olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Anaokuluna hazır olma yaşı her çocuk için aynı değildir. Genel olarak bunun 2-4 yaş arası olduğunu söyleyebiliriz. Annenin çalışması nedeniyle daha önceden anneden ayrı kalmaya alışık olan, ihtiyaçlarını konuşarak veya başka biçimlerde ifade edebilen, basit komutları izleyebilen, yürüme ve koşma gibi kaba motor fonksiyonları gelişmiş olan çocuklar hangi yaşta olurlarsa olsunlar, anaokuluna başlayabilirler.”

Kaynak: Akşam Gazetesi

 


Sizden Gelenler
Yayınlanması için gönderdiğiniz yazılar [Yazar]