Gerçekte Kilo Kaybı Yağ Dokusunun Azalmasıdır
Kendi başına diyet yapanların çoğunda özellikle “ekmek” günah keçisi kabul edilir.. Ekmek, pilav, makarna, patates ve mısır gibi kompleks karbonhidratlar tüketilmediği için, vücut gereksinim duyduğu enerji için öncelikle kandaki glikozu ve glikojen deposunu kullanır.
Kalan enerji açığını kas dokusunu kullanarak sağlar. Bu durum kas ve su kaybına yol açar. Kişi tartıda kendini zayıflamış görür. Oysa kaybedilen yağ miktarı değil, kas ve sudur.Yaklaşık 1gr kas kaybettiğinizde 2,5 gr. su kaybı gerçekleşir. Sizde zayıfladığınızı sanırsınız. Gerçekte yağ kaybı yerine, sanal ağırlık kaybı(yani su ve kas kaybı ) olmuştur.
Aç Kalarak Zayıflayamazsınız
Tek gıda rejimi veya aç kalarak zayıflamak isteyenlerin sıklıkla dile getirdikleri bir konu var. “Boşuna aç kalıyorum bir gram bile veremiyorum “diye tartıya çıktığınızda ağırlığınızın azaldığını görürsünüz, ancak karın ve kalça bölgesinde biriken yağların azalmadığını fark ettiğinizde moraliniz bozulacaktır. Üstelik açlık süresince depolarınız boşaldığı için kendinizi güçsüz hissedeceksiniz. Vücut yapınızı ve enerji düzeyinizi beslenme uzmanınızdan öğrenerek sizin için uygulanabilirliği kolay bir beslenme planı hazırlatabilirsiniz. Aksi halde tartıda ağırlığınız az gözükse de yağ miktarınız aynı kalacaktır.
Öğle Sadece Salata Tüketenleri Bekleyen Tehlike
Öğle öğünlerini sadece salata yiyerek geçiştirenler; kısa bir süre sonra acıkırlar özellikle “tatlı” türü gıdalar isterler. Ekmek yemedikleri için, vücudun karbonhidrat depoları boşalmıştır. Kan şekeri iyice düştüğü için organizma fizyolojik olarak basit karbonhidrat dediğimiz tatları (şekerlemeler, çukulatalar, gofretler gibi) isteyecektir. Bu durumda atıştırma duygusunun önüne geçemediğinizde akşam yemeklerini miktar ve çeşit olarak abartırsınız işte asıl tehlike burada başlar.
Protein Ağırlıklı ( ketogenik ) Beslenme
Protein içeriği yüksek, karbonhidratı azaltılmış beslenme planı, metabolizmayı hızlandırır. Kilo kaybı artar. Ancak tartıda görülen kayıp yağ dokusu olmayıp yine kas ve su kaybıdır.
Yeterli/dengeli beslenen bir kişi günlük yaklaşık 150- 200 gram karbonhidrat almalıdır. Bu değer 40-50 grama düşerse, enerji gereksinimi, proteinlerin kullanımı ile karşılanır. Bu durumda kanda protein artık ürünleri dediğimiz keton cisimcikleri oluşur. Eğer bu tür diyetler uzun süre uygulanıyorsa;
* Kanda ürik asit artışı beraberinde “gut hastalığı” dediğimiz tablo gelişir.
* Protein fazla olan ürünler aynı zamanda doymuş yağ ve kolesterol kaynağıdırlar.Kanda bunların artması kalp- damar hastalıkları riskini artırır.
* Sıvı- elekrolit dengesizliği oluşur.
Vücut yapınızı ve metabolik hızınızı bilmeden arkadaş önerisi veya kendinizce yaptığınız hatalı diyetler/ rejimler sonrasında birçok gıdayı uzun zaman yaşamınızdan çıkardığınız için, sonrasında daha fazla tüketerek kilo artışının önüne geçemezsiniz. Psikolojik olarak kendinizi iyi hissetmediğiniz zaman, bedensel sağlığınızın yanı sıra gibi ruhsal sağlığınızda da tehlikeye girer.
Ölçülü beslenin sağlıklı kalın….
Beslenme Uzmanı [Yazar]