Asperger Sendromu

Asperger Sendromu

Asperger Sendromu

Tülay Özer

Tülay Özer

 AS ilk olarak 1944 yılında  Hans Asperger tarafından tanımlanmıştır. Asperger sendromu Yaygın Gelişimsel Bozukluklar yelpazesi içinde yer almaktadır. Günümüzde Asperger Sendromunu teşhis etmek için, DSMIV de yer alan  kriterler kullanılmaktadır. Asperger sendromu olan çocuklarda arkadaş ilişkisi kuramama, yüz mimikleri, vücut hareketleri, göz kontağı gibi sözel olmayan dili kullanmada zorlanma, ilgilendiği, hoşlandığı şeyleri başkalarıyla paylaşmama gibi  sosyal ilişkilerinde problemler gözlenmektedir. Asperger sendromu olan kişilerde dil  ve bilişsel gelişimlerinde  bir gecikme olmaz. Asperger Sendromu nörolojik aynı zamanda genetik kökenli bir problemdir. 

Asperger Sendromu olan bir  çocuğu gözlerken göz önünde bulundurmamız gerekenler;

Bir konuşmayı devam ettirebilme kabiliyeti

Açıklama istenildiğinin farkına varıp cevap verebilme veya açıklama isteyebilme

Kişinin esperileri, şakaları, kibar konuşma formlarını anlayabilme

Kişinin samimi ve kibar formları ayırdedebilmesi

Patrona veya arkadaşına, yabancıya veya tanıdığa nasıl davranacağını ayırdedebilmek

Ses tonunu ortama ve konuya göre ayarlayabilmek

Farklı ortamlara ayak uydurmasındaki esneklik

Dili, öğrenme, problem çözme, fikir yürütme, yeniden yapılandırma için kullanabilme kabiliyeti

Pragmatik Dildeki Problemler

Pragmatik dil bozukluğu aspergerin en önemli özelliğinden biridir. Asperger sendromu olan çocuklar sosyal dili kullanmada yaşadıkları zorlukla beraber okul cağından itibaren kaygıları artmaya başlar, bazı sosyal ortamlara katılmayı reddetme gibi zorluklar ortaya çıkmaya başlar. AS teşhisi konmuş yetişkinler ise sosyal iletişim kurmada zorlandıklarından iş bulma, arkadaş edinme gibi durumlarda zorluk çekerler.
Pragmatik yetiler, kullanılan dilin(gramer, anlam) konuşmanın içeriğine göre kullanılmasını sağlar. Aynı kültürden gelen insanlar bu yetiler yardımıyla karşısındaki insanın nazik, komik, şakacı vb. olduğunu ayırdeder. Konuşmacılar tüm konuşma sistemini bu pragmatik yetileri destekleyecek şekilde oluşturur. İletişimde pragmatik yetiler çok önemlidir. Dilde anlam gelişimi ise, sözcüklerin anlamı ve sözcüklerin birbiriyle birleşip bir  anlam ifade ettiğini öğrenmekle gerçekleşir. Çocuklarda dil gelişimini değerlendirirken bakılan beceriler; alıcı ve ifade edici dilin(sözcük dağarcığı) gelişmesi, anlama ve farklı anlam yapılarının gelişimi, kategorizasyon gelişimi, heceleri anlamak, konuşma ve yazılı hikayelerin ana fikirlerini anlama, mecazi anlamları anlama ve ifade etme, çıkarım yapabilme becerilerinin gelişimidir.  AS de anlam ve pragmatiğin çok iyi gelişmediğini görüyoruz. 
İletişimde ortamına göre uygun ifadeleri seçmek, başkalarının bakış açılarını değerlendirebilmek, fikirleri farklı şekillerde ifade edebilmek gibi beceriler çok önemlidir. Örneğin resmi bir ortamla samimi bir ortam arasında ayrım yapıp ona uygun konuşma formunu kullanmak gibi. Bu tür başarısızlıklar sosyal izolasyon, okul ve iş ortamında çelişkiler gibi  sosyal alanda problemlere yol açar. AS kişiler iletişim kurarken bu tür farklılıkları değerlendirmekte başarılı değildirler.

Organizasyon Yapma Güçlüğü

Asperger Sendromu olan çocukların yaşadığı diğer zorluk ise organizasyon becerileridir. Organizasyon, birçok elementin önceden belirlenmiş bir sonuç için düşünülüp birleştirilmesi ve düzenlenmesi anlamına gelir. Bu kişiler kendi yapacaklarını organize edip kolayca halledemeyebilirler ve kendi rutinlerine takılabilirler. Bu, çocukların okulda başarısız olmasına ve toplumda yeterince bağımsızlaşamamalarına sebep olur. Bu sebeple uzun dönemli, yapılandırılmamış ödevler bu çocuklar için çok zordur. Bu çocuklara program yapmayı öğretmek gerekmektedir. Günlük yapacağı ödevlerin ve uzun vadeli yapılması gerekenlerin bir programı yapılmalı ve çocuk oradan takip edebilmelidir. Ayrıca çocuğu motive etmek için programı takip etmesi için bir ödül listesi de hazırlanması yararlı olur. Bilgisayar programları bu amaç için çok uygun olur. Ayrıca bilgisayarların kullanımı bu çocuklar için son derece yararlıdır çünkü İnternet aracılığıyla hem birçok konuda bilgi edinebilir hem de başka insanlarla elektronik posta aracılığıyla iletişim kurabilirler(assistive thecnology).

Davranış Problemleri                 

Asperger Sendromu olan kişilerde genelde davranış problemlerine rastlarız. İstenmeyen davranışı değiştirirken öncelikle davranışın nedenini araştırmalıyız. Bu davranışların ne zaman çıktığını, hangi ortamlarda çıktığını bilmemiz çok önemlidir. Çocuğun takıntılarını, problem olan davranışlarını iyi belirlemek ve davranışçı terapi yönteminin esaslarını kullanarak o davranışları değiştirmek gerekir. Yani ödül ve ceza sistemini kullanmak gerekir. Hangi davranışların nasıl ödüllendirileceği veya cezalandırılacağı açıkça belirlenmelidir.  Bu uygulanacak program çocuğa anlatılmalıdır ve konulan kurallar tutarlı bir şekilde uygulanmalıdır. 

Eğitim programının içermesi gereken beceriler şunlardır;

Genel problem çözme becerilerinin kazandırılması. Belli kavramlar ve davranışların açık ve gerekirse ezberleterek öğretilmesi

Belli zorluklarla bahşedebilmesi için özel problem çözme stratejileri kazandırma. Aynı zamanda zorluk yaratacak ortamları ayırdedebilme ve öğrendiği stratejileri kullanabilmeyi öğretme

AS kişiler değişik, alışagelmişin dışındaki ortamlar, durumlar hakkında bilgilendirilmeli ve nasıl uyum sağlayacakları planlanıp basamaklar halinde bir liste oluşturulmalıdır. Bu listede ortamın tanımı, ortama ait gerekli bilgiler ve karar verme basamakları açık bir şekilde yer almalıdır. 

Sosyal farkındalık çocuğun bulunduğu ortamın ozellikleri anlatılarak her an, her ortamda kazandırılmaya çalışılmalıdır. Bulunduğu ortamda çocuğun bakış açısıyla diğerlerinin bakış açısı arasındaki farklılıklar açık bir şekilde sorgulanıp ortaya konmalıdır.

Ögrenilen sosyal becerilerin ve stratejilerin genellenmesi çok önemlidir. Genelleme bu çocukların zorlandıklari bir alandır bu sebeple bunun üzerinde çok durulması gerekir.

Kendini değerlendirme cesaretlendirilmelidir.

Ancak bu günlük davranışları içeren somut ve açık olarak yapılmalı, içgöçü temelli olmamalıdır. Hangi ortamların kolay idare edilebilir, hangilerinin ise problem olabileceğinin farkindaligini geliştirmek gerekmektedir. Bu farkındalık ögrenilen stratejilerin doğru ortamlarda kullanılmasıyla doğru orantıdadır. Kendini değerlendirme çocuğun öz güvenini geliştirmek için kullanılmalıdır. Bunun için çocuğun başarılı olacağı durumlar seçmek veya şekillendirmek gerekir. Buradaki amaç çocuğa kendini daha güçlü hissedebileceği ortamları, durumları öğretmektir.
7. Hayal kırıklığı ve kaygı yaratacak durumlarla, bu durumlar sonucu ortaya çıkan negatif duygular arasındaki bağlantı somut bir şekilde AS kişilere öğretilmelidir. Ancak bu şekilde çocuk yavaş yavaş hissettiklerine bir içgörü oluşturmaya başlayıp bu tür negatif duygular oluşturan durumları kontrol etmeleri artar. Bu arada çocuğun kendi davranışlarının nasıl diğer kişilerin duygu ve düşüncelerini de etkilediğine dair farkındalığını geliştirmek ve böylece kendi sosyal deneyimleri üzerinde kontrolü arttırmak gerekir.
8. Adaptasyon becerilerinin somut ve açık bir şekilde öğretilmesi gerekmektedir. Örneğin alış veriş yapma kuralları ve toplu taşıma araçlarını kullanma gibi becerilerin kuralları sözel olarak öğretilmeli ve sürekli tekrar edilmelidir.
9. Kişinin noropsiklojik değerlendirmesi sonucu çıkan profile göre öğretilecek diğer beceriler de belirlenmelidir(kalın motor, ince motor, algi, problem çözme, hafıza işitsel ve görsel dikkate el göz koordinasyonu).

Sosyal ve İletişim Becerilerini geliştirme;

Asperger Sendromu olan kişilere uygulanan eğitim programlarının en önemli bölümü sosyal ve iletişim becerilerini geliştirmek oluşturmaktadır. AS kişiler istedikleri için kendilerini toplumdan soyutlamazlar, yaş ilerledikçe sosyal ortamlarda kendi yetersizliklerinin farkındalığı artar ve umutsuzluğa yatkınlık, negativizm, bazen klinik depresyon gibi problemler ortaya çıkar. İçgörü geliştirmedeki ve kendini ifade etmedeki zorluklar bu kişilerin sosyal durumlara adaptasyonunu ve kişisel ilişkilerini zorlaştırır. Bu sebepten dolayı bu kişilere sosyal ve iletişim becerilerini açık ve somut bir şekilde her zaman öğretmek gerekmektedir. Bu eğitimle AS kişiler sosyal ve iletişim becerilerinde tamamen doğal, spontane ve başarılı olacaklar anlamına gelmez. Ancak sosyal durumları ve kişisel ilişkileri nasıl ele alacaklarını ve bahsedeceklerini öğrenmeleri onları sosyal ilişkilerde daha etkili kılacaktır.

Sosyal becerileri geliştirmedeki yaklaşımlar;

Sosyal Hikayeler: Çocuğun yasadığı sosyal olaylardan yararlanarak ve görsel ve yazılı materyallerle çocuğa sosyal becerileri öğretmek.

İletişimi geliştirecek görsel stratejiler: Çocuğun sosyal ilişkileri anlamasını, sosyal ortamlarda nasıl davranılması gerektiğini öğrenmesini sağlayacak ve çocuğun iletişimini güçlendirecek görsel materyallerle çalışmak etkili bir yöntemdir. Ancak bu yöntem görsel hafızası güçlü çocuklar için uygundur.

Sosyal algılama becerileri geliştirme eğitimi: Bu eğitim ergen ve yetişkinler için uygundur. Bu program is hayatında basarili olmak için gereken sosyal beceriler üzerine odaklanır.

Theory of mind (bilişsel kuramlar) öğretmek: Bu program çocuklara karşısındaki insanların duygularını, düşüncelerini, hissettiklerini anlamak için gerekli sosyal-bilişsel prensipleri öğretmeyi amaçlar. Çocukların performansı deneysel ortamlarda gelişme gösterse de genel olarak sosyal berilerinde ve ilişkilerinde çok az bir ilerleme olduğu gözlenmiştir.

Bu yaklaşımlarda sosyal ve iletişim becerileri kazanmada temel stratejiler şunlardır;

Geleneksel pragmatiğin veya konuşma kurallarının farkında olması: Konu seçimi, konu değişikliklerini fark etmek, verilen bilgiyi dinleyicinin anlayabilmesi için gereken zemin bilginin aktarılma becerisi gibi beceriler her programda yer almalıdır. Burada çocuğa kimlerin hangi konularla daha ilgili ve tanıdık olduğuyla ilgili bilgi vermek ona çok yardımcı olur. Örneğin; akrabalar ve aile üyeleri yabancılara göre aile ile ilgili konularla daha ilgilidirler, yaşıt arkadaşlar  filmler, TV programları ve oyunlar gibi konularla yetişkinlerin ilgilendiğinden daha çok ilgilenir. Bunun yanısıra yaşıt arkadaşlar yunusların biyolojisi, politika veya AS çocuğun ilgi duyabileceği farklı ve tuhaf   konularla ilgilenmezler. Bu konuda çocuğa yardım etmenin bir yolu, çocuğun her arkadaşı için ilgilendiği konuların ve az ilgilendiği konuların listesi yaparak ona farklı ilgi alanları olduğunu fark etmesini sağlamaktır.

Sosyal ipuçlarını doğru anlamayabilmek: Sosyal ipuçları yorum yapabilmek için, sosyal şartlara uyum sağlamak için, dinleyicinin bakış acısını, davranışlarını anlamak için ve konuşmayı sürdürebilmek için çok önemlidir. Örneğin çocuk karsısındaki dinleyicinin konuya olan ilgisini anlayıp ona göre ya konuya devam etmeli ya da başka bir konuya geçmelidir. Böyle bir durumda diğer insanların sosyal davranışlarını nasıl yorumladığımızı sözel şekilde çocuğa anlatmak yardımcı olur. Bu başlangıçta sürekli tekrar ettirilerek ve ezberleterek yapılır ve sonra yavaş farklı ortamlarda yapılmaya başlanır. Göz kontağının, bakışların, ses tonunun, el ve yüz mimiklerinin önemi sözel ve somut olarak, neredeyse yabancı dil öğretiyor gibi öğretilmelidir. Terapi içinde yapılandırılmış ortamlar olmalıdır. Ayna önünde çalışma, kasette konuşma örnekleri dinleme, videoya çekilmiş davranışları seyretme gibi çalışmalar eğitim programında yer almalıdır.

 Programda bulunması gereken sözel olmayan sosyal ipuçları;

Ortam(settin): Çocuk bulunduğu ortamın farkında olması gerekir ve o ortamda yapılması gerekenleri(ses tonu, konuşma tarzı)

Vücut şekli: Biriyle konuşurken vücudumuzun nasıl bir sekil alması gerektiği, vücut hareketlerinin farklı anlamları ve bunlardan ne bilgi aldığımız

Yüz, vücut ve sözel duygu ifadelerini somut bir şekilde öğrenme ve bunları anlamlı ortamlarla bağdaştırabilme

Sakalar, ironim ifadeler için de bilgi vermek, öğretmek gerekir

Konuşma sırasında kendini kontrol etme becerileri öğretilmelidir. Çocuğun konuşmasını ortama göre ayarlaması(samimi veya resmi), ses tonunu ayarlaması( maçta yüksek sesle konuşma, cenazede fısıldama gibi) çok önemlidir.

Okul eğitiminin de , çocuğun hayat kalitesini, sosyal becerilerini ve is hayatini olumlu yönde etkilemeyi hedeflemesi gerekmektedir. Çocuğun yetenekli olduğu, basarili olduğu alanlar desteklenmeli ona uygun meslek yönlendirmeleri yapılmalıdır(yazı becerileri, bilgisayar, fen gibi).

 

Eda Tanyeli
Uzman Psikolog

 


Sizden Gelenler
Yayınlanması için gönderdiğiniz yazılar [Yazar]