Okul Öncesi Dönemde Çocukların Sorumluluk Duygusunu Nasıl Geliştirebiliriz?...

Okul Öncesi Dönemde Çocukların Sorumluluk Duygusunu Nasıl Geliştirebiliriz?...

Okul Öncesi Dönemde Çocukların Sorumluluk Duygusunu Nasıl Geliştirebiliriz?...

Tülay Özer

Tülay Özer

Çocuklarımızın eğitimine, öncelikle toplumumuzun temel yapı taşı olan ailede başlanır. Gelişen ve ilerleyen yaşam içinde çocuklar çok küçük yaştan itibaren aile içinde almaya başladıkları bu eğitimlerine okullarda devam ederler. Aile ve okul içinde devam eden eğitim sürecinde amaç onların bilgili, sosyal ve özellikle de sorumluluk sahibi bireyler olmalarını sağlamaktır. Böylelikle başkalarının haklarına da saygı göstermeyi öğrenmiş olurlar.

Peki sorumluluğu nasıl tanımlayabiliriz? Aslında sorumluluk; çocuğun kendine verilen görevleri yerine getirmesi, yaptığı bir davranışı olumlu ya da olumsuz kabullenebilmesi, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesidir. Her birimiz çocuklarımızın bu bilinçle yetişmesini ve hayatta dimdik ayakta kalabilmesini isteriz. Ancak çoğu zaman çocuklarımız üstlerine düşen görevi yerine getirmekten kaçınırlar. Örneğin: oyuncaklarını döker ama toplamazlar, kendi başına giyinebilecekken, bunu bizim yapmamızı beklerler. Peki biz bu sorumluluk bilincini nasıl çocuklarımıza verebiliriz? Öncelikle kendi davranış ve tutumlarımıza bir bakmamız gerekiyor. Çocuklarımıza olan aşırı sevgimizin de etkisi ile zaman zaman başarabilecekleri şeyleri bile yapmalarına malesef fırsat tanımıyoruz. Çoğunlukla her çocuk 2,5 yaşından itibaren yemeklerini döküp saçarak da olsa yiyebilir. Ancak bizler buna pek fırsat vermeyiz. Amaç dökmemesi, elimizde tabak arkalarında dolaşırız. Böylelikle hem düzenli sofra alışkanlığından, hem de kendi kendine birşeyler başarma duygusundan onları men etmiş oluruz.

Oysa okul öncesi dönemdeki bir çocuk pek çok şeyin sorumluluğunu tek başına üstlenebilir.

Mesela; kendi başına giyinip soyunmayı, yatağını toplamayı, oyuncaklarını toplamayı, kıyafetlerini katlamayı, sofra kurmayı başarabilir. Yatak biraz dağınık kalabilir, kıyafetler ters giyilebilir ama önemli olan kendisinin başarmasıdır. Bu minik sorumluluklar yaşla paralel olarak çocuğa mutlaka verilmelidir.

Ancak bu sayede çocuklarımız sorumluluk bilinçlerini geliştirebilirler. Sorumluluk sahibi bir çocuk kolay iletişim kurabilen, empati yeteneği gelişmiş, belli bir disiplin anlayışı olan bireyler olarak yetişir.

Bizler, yetişkinler olarak öncelikle çocuklarımızın içinde bulunduğu yaş döneminin özelliklerini bilmeli ona göre de alabilecekleri sorumlulukları değerlendirmeliyiz. Yapabilecekleri iş ve görevleri yerine getirmeleri için onlara fırsatlar tanımalıyız. Çocuklarımızı belli görevleri yerine getirmeleri için motive etmeliyiz. Örneğin odasını toplamayan bir çocuğu ödüllendirme ve ödül panoları ile teşvik etmek gibi yaratıcı düşünceler geliştirmeliyiz. Aşırı koruyucu ve kollayıcı anne babalar olup onların kendilerini geliştirmelerine engel olmamalıyız. Ailece alınacak kararlara daima onları da ortak etmeliyiz. Çocuklarımız bazı sorumlulukları yerine getirirken minik kazalar daima olabilir, bunları zaman zaman göz ardı etmeliyiz. Mümkün olduğunca yetişkin müdahalelerini en aza indirip onlara fırsatlar tanımalıyız.

Çocuklarımıza ve size bol sorumluluklu güzel günler diliyoruz.
 

Bilkent Üniversitesi

 


Sizden Gelenler
Yayınlanması için gönderdiğiniz yazılar [Yazar]