Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite Bozukluğu ve Kardeş İlişkileri

Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite Bozukluğu ve Kardeş İlişkileri

Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite Bozukluğu ve Kardeş İlişkileri

Tülay Özer

Tülay Özer

Sosyal etkileşim, çocukluktan başlayarak kişinin hayatını, hayata bakışını ve en önemlisi benlik algısını etkileyen bir kavramdır. Aile ortamında temelleri atılan sosyal gelişim, dolayısıyla sosyal beceriler, okul ortamına geçiş ile zenginleşmeye ve şekillenmeye başlar. Ancak, çocuğun sosyal yaşamında daima ilk deneyimlerinin, yani aile içi etkileşimin izleri görülecek ve yeni kazanılan beceriler bu temellerin üzerine oturtulacaktır.

Çocuklar ilk defa bir arkadaşlık, destek, paylaşma, işbirliği, koruma duygularını kardeşleriyle olan ilişkilerinde yaşar ve bu sayede ilk sosyal becerilerini öğrenme fırsatı bulurlar. Kardeşler, çocukların sosyal yaşamlarının ayrılmaz bir parçasını oluşturur. Kardeş ile olan ilişkiler ve paylaşılan deneyimler kişinin yaşamını zenginleştirir, hatta gelecekteki seçimlerini dahi etkileyebilir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, bazı araştırmacılara göre “fark edilemeyen” olarak kabul edilen gelişimsel farklılıklar arasındadır. Gerçekten de, DEHB olan çocuklar çoğu zaman toplum tarafından yaramaz çocuklar olarak tanımlanmaktadırlar. Bu nedenle, kardeşlerin, anne babalarının DEHB olan çocuğa karşı tutumunu anlaması ve kabullenmesi, farklı rahatsızlığı olan çocukların kardeşlerine kıyasla çok daha zor olmaktadır. Çocuklar kardeşlerinin durumu ile ilgili bilgilendirilmedikleri sürece, neden söz dinlemedikleri halde ebeveynlerinin kardeşleriyle daha çok zaman geçirdiğini anlamakta güçlük çeker ve kıskançlık, değersizlik, öfke duygularına kapılabilirler.

DEHB olan çocuklar sosyal beceriler yönünden oldukça zayıftırlar ve sosyal ortamlardaki uyumsuz davranışları ile hemen göze çarparlar. Dürtüsel davranışları, kurallara karşı gelmeleri, öfkelerine hakim olamamaları, vb. nedenlerden dolayı da arkadaşlık ilişkilerini sürdürmekte güçlük çekerler. Aynı sebeplerden dolayı kardeşleriyle olan ilişkilerinde de sıklıkla çatışma ve kavgalar görülür.

Sosyal açıdan uyumsuz bir kardeş hem kardeş ilişkisinin niteliğini, hem de diğer çocuğun sosyal gelişimini olumsuz etkileyecektir. Sosyal öğrenme kuramına göre, çocuklar sosyal becerileri model alarak ya da taklit ederek öğrenirler. DEHB olan bir kardeşe sahip çocuklar, anne babalarından ilgi görmek için kardeşlerinin davranışlarını taklit etme yoluna gidebilirler. Ayrıca, kardeşle yaşanan çatışmalar sırasında öğrenilen olumsuz sosyal becerilerin diğer ortamlara (okul, arkadaş ilişkileri) aktarılması da, normal gelişim gösteren çocuğun sosyal ve dolayısıyla kişilik gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir. Diğer yandan, DEHB olan çocuğun olumsuz davranışları yüzünden eve arkadaşa davet edememe ya da sosyal ortamlara kardeşle katılmak istememe gibi durumlar da, kardeşin sosyal etkinliklerden mahrum kalmasına neden olabilmektedir.

Neler yapılabilir?

Çocuğunuzu kardeşinin durumu ile ilgili bilgilendirerek, bazı konularda O’ndan yardım isteyebilir, kardeşiyle ilgili yaşına uygun bazı sorumluklar verebilirsiniz. Böylelikle çocuğunuz kendisini daha az dışlanmış hissedecektir.

DEHB çocuğunuzu kontrole götürdüğünüz günlerde, görüşmeye katılmasını isteyebilirsiniz. Orada bulunması, kardeşinin durumunu anlamasını kolaylaştıracaktır.

Çocuğunuzun okulundaki okul psikolojik danışmanı ile görüşerek, O’nun gözlem ve desteğinden faydalanabilirsiniz.

Akranlarıyla zaman geçirmesi için fırsatlar yaratabilirsiniz.

Çocuğunuzun DEHB olan çocukların kardeşleriyle yapılan Kardeş Destek Gruplarına katılımını sağlayabilirsiniz. Böylelikle, kendisiyle benzer durumda olan diğer çocuklarla yaşadığı sıkıntıları paylaşma ve onların baş etme yöntemlerinin neler olduğunu öğrenme fırsatı bulurlar.

 


Aslı Bozbey Akalın
Uzman Psikolojik Danışman [Yazar]