38. haftasına giren bebeğin anne rahmindeki gelişimi devam etmektedir. Boyu yaklaşık 53-55 santimetre uzunlukta, kilosu da 2900 gram ağırlığında olan bebek, bu haftadan itibaren günde ortalama 35 gram alacaktır. Geçen sürece göre bu haftadan sonraki gelişimler çok küçük çapta olmakla birlikte, detay içerikli gelişmeler olduğundan önem taşımaktadır. Öyle ki bebeğin sinir sistemi ve beyin gelişimi için bu son haftalar kritik dönemlerdir. Ayrıca her gün kilo almaya devam etmesi de bebeği doğum sonrasındaki yaşamına hazırlamaktadır. 38. Hafta itibariyle bebeğin tüm organları dış dünyadaki yaşam için yeterli gelişimi göstermiştir. Özellikle emme ve tutma refleksleri tamamen oluştuğundan, bebek doğduktan sonraki en hayati işlevlerini gerçekleştirebilecek duruma gelmiştir.

Minik bebeğin ihtiyacı olan süt hazır durumda.

Gebelik süreci boyunca hormonların etkisiyle göğüslerde üretilen süt, bu hafta itibariyle anne adayının memelerinde hazırdır. Göğüsler büyümüş ve zaman zaman uçlardan sızıntı olmaktadır. Doğumdan hemen sonra annenin memelerinden gelecek olan sarımsı sıvı, kolostrum adını alır ve anne sütünün öncüsü olarak nitelendirilir. Kolostrum yeni bebeğin ihtiyacı olan, onu besleyecek gerekli tüm antikorları, proteini ve bir miktar yağ ve şekeri içermektedir. Kolostrum bebeği alışkın olmadığı dış dünyanın her türlü zararlı etkilerine karşı koruma özelliğine sahiptir. Anne sütünün ilk altı ay içindeki bebeğin beslenmesinde en faydalı ve önerilen tek besin olduğu bilinir. Zira bu dönem içinde bebeğin ihtiyaç duyacağı protein, vitamin, mineral, yağ ve karbonhidrat anne sütünde bulunmaktadır. Ayrıca 2 yaşına kadar da anne sütü içmeye devam eden bebeklerin ileriki yaşlarında anne sütü almayanlara göre fiziksel, zihinsel olarak daha sağlıklı oldukları düşünülmektedir.

İdrara çıkma sıklığının artması doğumun yaklaştığının habercisidir.

Son haftalarda eskisine oranla daha sık idrara çıkan anne adayı, 38. hafta itibariyle bu sorunu çok daha sık yaşamaktadır. Bebek artık pelvise daha da fazla yerleştiğinden, mesaneye yapılan baskı artmıştır, hatta idrarı tutacak, saklayacak yer daralmıştır. İşte bu durum da doğumun yaklaştığının net bir belirtisi olarak kabul edilir. Bu dönemde idrara çıkma sıklığını azaltmak için anne adayının su tüketimini azaltması, bebek ve kendi sağlığı için zararlı olabilmektedir. Su tüketimini azaltmadan günde 2,5 litre su içmeye devam edip, kafein ve idrar söktüren içeceklerin azaltılması hatta bırakılması doğru olacaktır. Zira içilen su vücutta belli işlemler görür ve metabolizmaya yarar sağlarken, kafein kısa süre içinde vücuttan atılmakta ve kafein içeren içecekler içenler çok daha kısa bir zaman diliminde tuvalete gitmektedirler.

İshal doğumun yaklaştığı şeklinde yorumlanabilir.

38. veya 39. haftalarda yaşanan ishal sorunu, bebeğe yeterli yer açabilmek için bağırsak hareketlerinin hızlanmasından kaynaklanmaktadır. İşte bu da doğumun yaklaştığına işaret etmektedir. Bu süreçte bol bol su ve çorba içmek, yağlı, şekerli gıdalardan uzak durup hafif bir beslenme programı uygulamak faydalı olacaktır.

Uzun süre aç kalmamakta fayda var.

Gebe olsun olmasın her insanın sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için sık sık ve küçük porsiyonlarda beslenmesi önerilmektedir. Bu öneri gebelik döneminde çok daha fazla önem kazanmaktadır. Uzun süre aç kalmak bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebileceği gibi fazla yemek, büyük porsiyonlarla beslenmek de annenin mide, bağırsak problemleri yaşamasına sebep olur. Özellikle de doğumun yaklaştığı bu son haftalarda saatte bir küçük bir şeyler atıştırmak, hafif, ancak besleyici gıdalar tüketmek doğru olacaktır.