Normal şartlar altında doğuma 3 hafta kalmış ve bebek her an doğmaya hazır olacak kadar büyümüş ve gelişmiştir. Bebeğin akciğerleri başta olmak üzere neredeyse tüm organları tamamen geliştiğinden bu hafta içinde doğum olsa bile bebek dış dünyadaki hayata kolayca alışabilecektir. Bu sebeple anne adayının artık erken doğum riskinden korkmasına gerek yoktur. Boyu yaklaşık 52-53 santimetre, ağırlığı da ortalama 2600-2700 gram civarında olan bebeğin saçları da 2-3 santimetre uzunluğa erişmiştir. Bebek bundan sonra anne karnında geçireceği her gün ortalama 15-20 gram yağ depolayacak ve bu yağ dokusunun artması da bebeğin vücut ısısının ayarlanmasına yardım edecektir. Bu hafta bebeğin kafatası ve beyni de büyümeye, gelişmeye devam etmektedir. Bebek anne karnında 40 haftaya ne kadar yakın zamana kadar anne karnında kalırsa onun için o kadar iyidir.
Sancıların sıklığına ve akıntıların rengine dikkat.
Bu hafta itibariyle anne adayı tüm doğum hazırlıklarını yapmış olmalı ve her an doğum olacakmış gibi düşünmelidir. Gebelik boyunca devam eden akıntıların miktarı artmakta ve düzensiz aralıklarla seyreden kasılma ve kramplar sıklaşmaktadır. Kasılmaların çok ağrılı olması ve akıntıların normalden daha koyu renkli, kırmızımsı olması, yoğunluğunun artması ise doğumun yaklaştığının habercisidir. Ancak kan benzeri akıntının artması durumunda vakit kaybetmeden doktora başvurmakta fayda vardır.
Anne adayının uyku düzeni tamamen bozulmuştur.
Son haftalara gelindiğinde anne adayı hem çok heyecanlı hem de stresli olmaktadır. Bu sebeple gündüzler eş, iş, arkadaşlarla meşgul olurken hızlıca akar giderken, geceleri kendisiyle baş başa kalan anne adayı uykuya dalmakta zorluk çeker. Zar zor uyuduktan sonra ise karmaşık, çoğu kez anlamsız rüyalar görülür. Bunu önlemek ya da daha az yaşamak için yatmadan önce sakinleştirici fiziksel egzersizler yapmak, müzik dinlemek, ılık bir duş alıp güzel şeyler düşünmeye odaklanmak gerekir. Bunlara ek olarak alınan kilolar, bebeğin büyümüş olması, rahmin yaptığı baskı ve basınç, gün içinde meşgul olunan işlerin yorgunluğu ve de çok sık aralıklarla gelen idrar anne adayının uykularını böler, kaçırır. Yapılabilecek tek şey sakin olmaya çalışmak ve kendi kendini sakinleştirmek, rahatlatmaktır.
Doğumun başlama belirtileri konusunda bilgi sahibi olmak gerekir.
Gebelik boyunca ara sıra hissedilen kasılma ve sancıların sıklaşması, bebeğin rahimde kalabilmesi için rahim ağzını tıkayan jelimsi sıvının akması (nişan gelmesi) ve rahimden bir miktar su akması doğumun başlamak üzere olduğunun işaretleridir. Bu gibi belirtilerde hemen doktora telefon açmak ve en kısa zamanda hastaneye gitmek gerekmektedir.
Bebeğin duruş pozisyonuna göre doğum yöntemine karar verilir.
Normal ve kolay doğum yapılabilmesi için bebeğin baş aşağı pozisyonda duruyor olması gerekir. Eğer bebek olması gereken pozisyonda ise doktor muhtemelen normal doğumu önerecektir. Ancak bebeğin ters duruyor olması, yani başının yukarıda, ayaklarının aşağıda olması durumunda ise bebeği döndürebilmek için doktor kontrolünde bazı yöntemler uygulanır. Bebek olması gereken pozisyonu almazsa sezaryen doğum düşünülebilmektedir. Unutulmamalıdır ki; en doğal, en normal olan doğum şekli normal doğumdur. Ancak bunun için anne adayı ve bebeğin tüm sağlık koşullarını karşılıyor olmaları ve doktorun da normal doğumun mümkün olduğunu tespit etmiş olması gerekmektedir.