Yaklaşık 520-550 gram ağırlığa ulaşmış olan bebeğin boyu, 30 santimetre civarındadır. Gebeliğin 23. Haftasına gelindiğinde artık bebeğin kulaklarındaki kemikleri gelişimini tamamlamış, ancak orta kulak gelişimi devam etmektedir. Kulak kemikleri sertleştiğinden daha öncedeki haftalarda bazı sesleri duyabildiği düşünülen bebeğin, bu hafta itibariyle tam olarak duyabildiği söylenebilmektedir. İşte bu sebeple şimdi çok bebekle daha çok konuşulmalı, ona şarkılar söylenmeli, dinletilmeli ve kitap okunmalıdır. Zira bu haftadan sonra bebek annesinin sesi ve diğer sesleri ayırt edebilecek ve annesinin sesini duyduğunda daha çok hareketlenecektir. Her geçen gün artan miktarlarda ta ki 37. haftaya kadar akciğerlerden sürfaktan isimli madde salgılanır ve bu sürede akciğer gelişimi gerçekleşir. Akciğer gelişimi 37. Haftaya kadar devam ettiğinden, erken doğan bebekler doğduklarında nefes almakta zorlanırlar, bu sebeple de solunum cihazına bağlanırlar. Bu evrede annenin rahminde yaklaşık yarım litre kadar amniyon sıvısı bulunur. Bebek bu suyun içinde rahatça hareket eder.
Gebeliğin 23. Haftasında annede gözlenen gelişimler.
Artan iştah ve büyüyen bebeğe paralel olarak hızla artan kilolar, annenin yaşamını, günlük rutin hareketlerini kısıtlayacak seviyeye ulaşabilir. Özellikle uzun saatler süren yorucu bir işi olan kadınlar için gebelik zorlayıcı bir sürece girmek üzeredir. Zira çalışmaya mini molalar verilebilen işler, bu dönem için daha uygundur. Gebeliğin ikinci yarısında değişen hormonsal denge, artan hormon salgıları sebebiyle vajinal akıntı miktarı da artar. Akıntılar renksiz, kokusuz, şeffaf olduğu sürece endişelenmeye gerek yoktur. Ancak yoğun kıvamda, kötü kokan, kahverengimsi, ağrı ve kaşıntıya sebep olan akıntılar enfeksiyon belirtisi olabileceğinden doktora başvurmak doğru olacaktır. Zira bu akıntıların miktarı ve yoğunluğu artarsa ilerleyen dönemlerde erken doğuma bile sebep olabilmektedir.
Gebeliğin 23. Haftasında anneye öneriler.
Gebeliğin bundan sonrasının daha rahat ve konforlu geçebilmesi için haftada ortalama yarım kilodan fazla almamaya özen göstermek gerekir. Özellikle gebelikte çalışmaya devam eden kadınlar için fazladan alınacak birkaç kilo bile yük olabilmektedir. Zira aksamları bel ve kasık ağrısı, ayak ve bacaklarda şişkinlikler kadını fazlasıyla zorlar. Bu sebeple gebelik dönemini ne çok hareketli, tüm gün ayakta ne de tüm gün yatarak geçirmemek gerekir. 1-2 saate bir mola verip dinlenmek, günün belli saatlerinde hafif tempolu yürüyüşler yapmak hem fazla kilo alınmasını önler hem de vücudu zinde tutar. Neredeyse tüm hamilelik sürecinde olduğu gibi 23. haftada da yeterli miktarda demir ve kalsiyum tüketimi önemlidir. Bebek ve annenin ihtiyaç duyduğu günlük kalsiyum besinlerle alınabileceğinden çoğunlukla kalsiyum ilaçlarına gereksinim duyulmaz. Ancak demir ihtiyacının karşılanabilmesi için ekstra demir ilaçları kullanılır. Bununla birlikte karaciğer, et, mercimek ve ıspanak tüketimine de özen göstererek demir alınabilmektedir. Zira anne ve bebekte oksijeni dolaştıran alyuvarların üretimi için yeterli miktarda demir alınamaması annede kansızlık sorunlarına yol açmaktadır. Tüm bunlara ek olarak gebeliğin başından sonuna kadar günde ortalama 2,5-3 litre su tüketilmesi her anne adayı için altın niteliğinde bir tavsiyedir. Su anneyi zinde tutacak, alınan kilolar sebebiyle genişleyen vücudun, cildin elastikiyetini koruyacak ve bu sayede de ciltte çatlak oluşumu önlenebilecektir.