Anaokuluna Başlayacak Ama Nasıl?...

Anaokuluna Başlayacak Ama Nasıl?...

Anaokuluna Başlayacak Ama Nasıl?...

Tülay Özer

Tülay Özer

"Anaokuluna başlayacağı için pek bir mutlu gözüküyordu... Herkese “ Ben artık okula gideceğim... Büyüdüm... ” diyordu... Fakat, o gün öğretmeni ile sınıfa girme vakti gelince olanlar oldu....... "

Daha küçük yaşlardan itibaren çocuğunuzun bağımsızlığını kazanması için fırsatlar yaratmak önemlidir. Örneğin kendi kendine yemek yeme, temizlenme, giyinme, eşyalarını düzenleme gibi becerileri 3 yaşına kadar kazandı ise artık sizden ayrılmaya hazır demektir. Zaten bu onun ihtiyacı olan ve sosyalleşmesine zemin hazırlayacak bir durumdur. 3 yaşına erişen çocuğun özellikle apartman dairelerinde tek başına olduğu durumlarda kendini geliştirmesi ve keyifli vakit geçirmesi pek mümkün olmamaktadır. Akranları ile olmak, oyun oynamak hem fiziksel hem de ruhsal gelişimi için önemlidir. Çocuğunuz arkadaşları ile oynarken paylaşmayı, diğerlerine saygı duymayı, sırasını beklemeyi, yardımlaşmayı ve işbirliğini öğrenir. Dolayısıyla okul öncesi eğitim her çocuğun geçmesi gerekli olan bir süreçtir.

Çocuğunuz için uygun bir okul öncesi eğitim kurumu aramakla başlayacağınız bu süreçte sizi birçok basamak beklemektedir. Okullarla yapılan görüşmeler, karar aşaması, okul gereçlerinin temin edilmesi vs. Tüm bunları yaparken çocuğunuzun bu sürecin en önemli figürü olduğunu unutmamak ve hazırlık aşamalarına onu da dahil etmek gerekir. Anaokuluna başlamak üzere olduğunu, tüm bu hazırlıkların onun için yapıldığını çocuğunuza anlatın. Gideceği kurumu belirledikten sonra, tipik bir günün akışı hakkında çocuğunuzu bilgilendirin. Kafasındaki belirsizlik ne kadar az olursa ilk günler o kadar rahat geçecektir. Ona birçok şey öğreneceğini, arkadaşları ile birlikte yeni yeni bir sürü faaliyet yapacaklarını söyleyin.

Okulun ilk günü geldiğinde;

Sabah evden çıkmadan önce çok fazla çatışmaya girmemeye özen gösterin. O günkü tutumu, ruh hali ne kadar olumlu olursa o kadar rahat bir gün geçirir. Bırakın ne istiyorsa giysin, yesin...

Kuruma annesi ve babası ile birlikte giden çocuk, kendisini daha güvende hisseder. Çok önemli bir işiniz yoksa okulun ilk günü anne ve baba olarak ikiniz de çocuğunuza eşlik edin. Ve eğer mümkünse, okul çıkışına da birlikte gidin. Okul sonrasında beraber bir aktivite yapın (yemeğe gitmek gibi) ve okulun ilk günü hakkında sohbet edin. Fakat, bu sohbetin bir sorgulama şeklinde olmamasına özen gösterin.

 Eğer çok sevdiği bir oyuncağı vs. varsa yanında götürmesine izin verebilirsiniz. İlk günlerden kendini güvende hissetmek için yanında tanıdık bir şeyler bulundurmak isteyebilir.

Ağlıyorsa... Çocuğunuz kadar anne baba olarak siz de bu kısa ayrılıklardan pek hoşnut olmayabilirsiniz ki bu çok doğal. Uzun zamandır hayatınızda olan parçanız artık kendi ayakları üzerinde durmaya hazırlanıyor. Fakat, bu heyecanınızın ve ayrılmanın beraberinde getirdiği duyguların üstesinden gelmek ve çocuğunuza bu konuda da rol model olmak önemlidir. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, anlayışlı ama kararlı olun. “Bugün senin için bir ilk. Kaygılı olmanı anlıyorum, ama daha önce de konuştuğumuz gibi senin yaşındaki pek çok çocuğun yaşadığı bir şey bu. Öğretmeninle de tanıştık hatırlıyorsun. Burada yeni arkadaşların olacak. Bence keyfini çıkarmaya bak. Sen de göreceksin burada çok iyi vakit geçireceksin. Seni almaya geldiğimde bana neler yaptığını anlatırsın.”

Tüm bu önerilere ve öğretmenin çabalarına rağmen çocuğunuz okula adapte olamıyor, bir ay geçmesine rağmen hala ağlama krizleri yaşıyor, sizden ayrılmak istemiyorsa bir uzmana başvurmak yararlı olacaktır. Çünkü bu durum ayrılma kaygısı veya okul fobisine işaret ediyor olabilir ve üzerinde çalışılması gerekebilir.

 


Açelya Şahin Fırat
M.A. Uzman Klinik Psikolog [Yazar]