"Medya evlerimizin içine bu derece girmeden önce, çocuklarımız ya ebeveynleri ya da yakın çevrelerindeki kişiler ile özdeşim kurarak kendi kişiliklerini oluşturma yoluna giderlerdi. Okul yaşamı ile birlikte özdeşim kurdukları veya hayran oldukları kişilerin arasına öğretmenleri girerdi. Ergenlik çağına ulaşıp dış dünya ile bağlantıları arttığı zaman ise ünlü ve sevilen kişiler ile özdeşim kurar, onlar gibi giyinir, davranır, neredeyse dış görünüşleri, konuşmaları ile onların birer kopyası haline gelirlerdi. Ancak, günümüzde 5-6 yaşındaki çocuklar dahi her türlü bilgiye televizyon aracılığı ile anında ulaşabiliyorlar. Dolayısıyla özdeşim kişileri artık sadece anne-baba veya yakın çevre ile sınırlı kalmıyor. Sizler de bu değişimin farkındasınızdır, etrafınızda küçük assolistler, mankenler, şarkıcılar, sporcular dolaşmakta... Jöleli saçlı erkek çocukları, kırmızı ojeli küçük hanımlar birçoğumuzun gözünden kaçmıyor.. Peki bu durum nasıl karşılanmalı? "
5-6 yaş çocuğunun genel özellikleri
Gelişimsel sürece baktığımızda, 5-6 yaş çocuğu neredeyse tüm ihtiyaçlarını kendi karşılayabilir. Çatal ve kaşık kullanarak yemeklerini doğru bir şekilde yiyebilir, giysilerini yardım almadan giyip çıkarabilir, düğmelerini ilikleyebilir, tuvalet ihtiyacını yardıma gerek duymaksızını karşılayabilir. Hatta fırsat tanındığı takdirde banyosunu bile -sizin gözetiminizde- tek başına yapabilir. Başka bir deyişle, özbakım becerileri açısından oldukça ustalaşmış sayılır.
Bu dönem çocuklarının sosyal gelişimini incelediğimizde, halen anne-babalarına bağlı olmakla beraber yaşıtlarıyla yapılan aktivitelerden çok hoşlandıklarını görmekteyiz. Eskiye oranla grup oyunlarında daha huzurlu olmaya başlarlar, akranlar arası çatışmalar tamamiyle ortadan kalkmasa da oldukça azalmıştır. Artık toplum kurallarına daha uygun davranır, ufak tefek işlerde yetişkinlere yardım ederler. Büyüklere yapılan yardımlarda cinsiyet farkı göze çarpar: Kızlar sofra kurma, yemek, temizlik gibi konularda destek olurken, erkekler ufak tamirat işlerine, araba yıkamaya yardımcı olmaktan zevk alırlar.
5-6 yaş, okul öncesi dönemin akademik açıdan iyi değerlendirilmesi gereken yıllarıdır. Doğru destekleri, uygun zamanda almış ve okul öncesi eğitime devam eden 5-6 yaş çocuğu:
-
Ana renklerden daha fazlasını bilir.
-
Belirgin şekillerin içini düzgün şekilde boyayabilir.
-
Üçgen, kare, daire ve 5-6 kısımlı insan figürleri çizebilir.
-
10’a kadar birer birer sayabilir.
-
Kesip yapıştırma faaliyetlerinde başarılıdır.
Tüm bunlara ek olarak, 6 yaş çocuğu:
-
Adını soyadını yazabilir.
-
Sağını solunu söyleyebilir.
-
Nesneleri büyük-küçük, geniş-dar, uzun-kısa şeklinde tanımlayabilir.
-
Adres ve telefon numarasını ezberleyebilir.
-
Para kavramı oluşmaya başlar. Bazı paraları tanır.
-
Dün, bugün, yarın gibi zaman bildiren kelimeleri doğru yerde kullanmaya başlar.
-
Benzerlikleri ve farklılıkları gösterebilir, söyleyebilir.
5-6 yaş çocuğu neden ünlülere özenir, onlar gibi görünmeye ve davranmaya çalışır?
“Büyümüş de küçülmüş” diye tabir edilen minik starlar etrafımızı sarmış durumda. Onların bu halleri zaman zaman ebeveynleri paniğe düşürse de yakın çevredeki birçok kişinin çoğunlukla hoşuna gidiyor. Yaptıkları taklitlere, büyük büyük konuşmalara ve esprilere; gülme, “Hadi tekrar yapsana!” gibi tepkiler verildiğinde bu davranışların sıklığı ve sayısı artış gösteriyor. Bir süre sonra çocuk sosyal yaşamda varolabilmek, dikkat çekebilmek için bu davranışları benimseyebiliyor. Televizyonda seyrettiği ünlüler gibi konuşmaya ve giyinmeye çalışıyor. Özellikle kız çocuklarda karşılaştığımız, “Fanila giymeyeceğim, göbeğim açıkta kalmalı, çünkü ....... böyle giyiniyor”, ”Ben bunu giymem bu bebek elbisesi gibi, ben büyüdüm abla oldum artık”, vs. veya erkek çocuklarının jöleli saçları, futbolcuların formaları üzerinden çıkarmak istememeleri, bazı ünlülerden kaptıkları aşırı erkeksi tavırlar, “Erkekler onu giymez, bunu yapmaz”, “Erkekler yemek pişirmez” gibi sözleri yaşanan bu durumlara örnek olarak verebiliriz.
Tüm bunlar için tek bir sebepten bahsetmemiz tabi ki mümkün değil. Ancak, televizyonun ve bazı programların etkisini yadsımamak gerekli. Birçok programda ünlülerin özel hayatları gözler önüne seriliyor. Küçücük çocuklar için bile aşırı özendirici ayrıcalıklarının varmış gibi gösterilmesi, herkesin onları beğeniyor olması, ailelerin onlar hakkındaki olumlu veya olumsuz konuşmaları çocuklarda merak uyandırabiliyor. Daha sonra bu kişileri takip eder hale geliyorlar. Şarkılarını dinliyor, filmlerini, dizilerini izliyorlar. Bu kişiler ile özdeşim kurmaya başlıyorlar. Ancak, çocukların maruz kaldıkları bazı televizyon programları, çocukların bilişsel kapasitelerinin henüz yeteri kadar gelişmemiş olmasından doğru şekilde anlamlandıramayacakları birçok olay içermekteler. Dolayısıyla bunlardan olumsuz yönde etkilenebiliyorlar.
Aslında çocukların tüm bu davranışlarının altında yatan bir şekilde anne-babalrının ve çevredeki diğer kişilerin dikkatini çekmek, beğenilmek, takdir edilmek ve tabi ki sevilen bir birey olmak. Dolayısıyla çocuklar bu tarz davranışlar sergilemeden de takdir edildikleri mesajını alırlar ise bu davranışlardan vazgeçeceklerdir. Ünlüler ile aşırı bir özdeşim kurmuş çocukları olan anne-babalar, aşağıdaki tutum şekillerini benimsedikleri takdirde sorunun ortadan kalmaya başladığını hissedeceklerdir:
-
Onlar star gibi davrandıklarında buna dikkat göstermemek,
-
Çevrede bu davranışlara sosyal pekiştireç veren (gülen, alkışlayan, vs.) kişileri uyarmak
-
Ve belki de en önemlisi çocuğun istenen (olumlu) davranışlarını takdir etmek olacaktır.
Anne-babalara bazı öneriler....
-
Çocuğunuza onun farkında olduğunuzu hissettirin. Başarılarını, olumlu davranışlarını manevi olarak ödüllendirin, onu sık sık övün.
-
Çocuğunuzu yukarıda bahsedilen televizyon programlarından mümkün olduğu kadar uzak tutmaya çalışın.
-
Çocuğunuzun sorumluluk almasına dolayısıyla kendini önemli ve değerli hissetmesine fırsat tanıyın, onu sorumluluk alması için teşvik edin.
-
Çocuğunuz ile okulu, arkadaşları, ilgi alanları hakkında sohbet edin.
-
Kendi için doğru ve başarılabilir hedefler koyması için onu cesaretlendirin.
-
Koyulan kuralları daha kolay kaydedebilmesi için kendi sözcükleri ile ifade etmesini isteyin. Kurallar konusunda tutarlı ve kararlı olun.
M.A. Uzman Klinik Psikolog [Yazar]