Bebek ve Uyku Programı

Bebek ve Uyku Programı

Bebek ve Uyku Programı

Tülay Özer

Tülay Özer

Ne kadar da zordur gecenin bir vakti, gözünüzden uyku akarken, uykusunu almış gözüken, cin gibi gözlerle size bakıp oyun oynamak isteyen çocuğunuzu tekrar yatağa dönmesi için ikna etmeye çalışmak… “Uyusun da büyüsün” lafı boşa söylenmemiştir, elbetteki bebeklerin uykuya ihtiyacı vardır. Fakat “bebek dediğin uyur da büyür” diyerek çocuğunuzu bütün gün uyutmaya çalışan anneniz büyük bir olasılıkla bebeğin uykusunun eğitilmesi gerektiğinden, hatta bu eğitimin onun sadece fiziksel değil psikolojik gelişimi için de ne kadar önemli olduğundan haberdar olmayabilir.

Uyku programlanabilen eğitilebilen bir sistemdir. Bu sistemi oturtmak başlangıçta güç olabilir fakat anne babalar kararlı ve tutarlı bir şekilde, yılmadan uygulamaya devam ederlerse olumlu sonuçlara ulaşabilirler. Anne karnından  yeni çıkmış bir bebeğin gündüzle gece ayrımını bilmesi beklenemez, ama iki üç hafta içinde bu ayrımı yavaş yavaş anlamaya başlar. Bebeğin en baştan itibaren geceyle gündüzün farkını algılayabilmesi için çabalamak gereklidir. Bunun için de gündüz uykularını sizin yaşamınızı sürdürdüğünüz odada (yani normal yaşam sürerken, televizyonunuz veya müziğiniz açıkken, siz telefonla konuşurken, mutfakta yemek yaparken, vb.) veya odasında ama perdeler açık, oda aydınlık şekildeyken uyuması; gece uykularını da mutlaka kendi odasında, karanlık ve sessiz ortamda uyuması ona bu ayrımın farkına varması için yardım eder. Ayrıca diğer çok önemli bir konu bebeğinize gün içinde istediğiniz kadar sevgi gösterin, onu bol bol öpün, kucaklayın, onunla konuşun, uykudan uyandığında gürültülü sevinç gösterilerinde bulunun; fakat geceleri uyandığında onunla minumum kontakta bulunmaya çalışın. Beslenecekse besleyin, altı değişecekse değiştirin fakat onunla konuşmamaya, sosyal iletişimde ve fiziksel temasta bulunmamaya, eşinizle konuşmak durumundaysanız kısık sesle konuşmaya ve işinizi en kısa sürede halledip onu tekrar yatağına koymaya gayret edin. Nasıl olsa sabah olduğunda bol bol sarılmak için bebeğiniz yine sizin! En başlarda sürekli odasına kadar gidip yorulmak istemiyorsanız bebeğinizi kendi odanızda (ama mutlaka kendi yatağında) yatırabilirsiniz fakat bu uygulamayı bebeğiniz 2 aylık olduğunda bitirmelisiniz. Doğumundan itibaren bebeğinizi kendi odasında yatırmanızın size şu açıdan faydası olabilir: en baştan siz de bu düzene alışırsınız ve 2 ay sonra kendi odasına almakla ilgili bir sıkıntı yaşama riski söz konusu olmaz. 

Bebek 3-4 aylık olduğunda artık yatağına konulduğunda ve tek başına uyuyabilme eğitimine başlamak için hazırdır. Bebeklerin genel olarak aylara göre toplam uyku saatleri vardır. Örneğin yeni doğmuş bir bebek günde 16-18 saat uyur ve bu süre gittikçe azalır. 3-4 aylık olduğunda genelde iki-üç kısa gündüz uykusuyla birlikte toplam 13-14 saat civarında uyur. Ancak toplam uyku saati bebekten bebeğe değişebilir. Yapılacak ilk iş sizin bebeğinizin bir günde toplam kaç saate ihtiyacı olduğunu saptamaktır. Bunun için birkaç gün boyunca bebeğinizin uykusuna hiç müdahele etmeden ufak bir deftere kaydını tutabilirsiniz. Gece saat 12den ertesi gece 12ye kadar uyuduğu saatleri toplayarak bebeğinizin genel olarak uyku ihtiyacını öğrenmiş olursunuz. Örneğin bebeğiniz toplam 13-13,5 saat uyuyor, fakat uykular çok düzensiz: gece 2 saat uyanık kalıyor, 5’te tekrar uykuya dalıyor, sabah 10’da uyanıyor, gündüz bazen hiç bazen de üç kısa uyku uyuyor. Oldukça karışık olan böyle bir düzeni bile normale çevirip, bebeğinizi yatağına koyduğunuzda kendi kendine uyumasını sağlamanız mümkün. Ancak bir süre yorulup uykusuz kalmayı, bebeğinizin odasıyla kendi yatağınız arasında mekik dokumayı göze almalısınızJ

Bebeğinizin uykusunun kaydını tuttuktan sonra derin bir nefes alıp karar verin ve her sabah bebeğinizi aynı saatte uyandırmaya, 2 veya 3 kısa gündüz uykusu uyutmaya ve akşamları da aynı saatte yatırma programına başlayın. Unutmayın amacımız sonuçta bebeğinizin tek başına ve önceden belirlediğiniz ihtiyacı olan saat kadar uyumasını sağlayabilmek. Bebeğin uykuya daldığı ve uyandığı saatlerin kaydını tutmaya devam edin. Programı uygularken uyuyan bebeğinizi saati geldiğinde uyandırmaktan çekinmeyin, ayrıca arabada giderken zamansız uykusu gelen bebeğinizi uyutmamaya çalışın. (lütfen büyüklerin “uyuyan çocuk uyandırılır mı”, veya “uykusu var bırak uyusun” sözlerine kulak asmayın-ilerde bir türlü uyumak istemeyen çocuğunuzu uyutmak için siz uğraşmak zorunda kalacaksınız) En başlarda bebeğinizin uyku düzeni hemen oturmayacaktır çünkü malum “onun alışmış olduğu düzen, düzensiz uyku”dur. Gece 12’de uykusu gelen bebeğinizin uykusunu yavaş yavaş 11:30’a, ertesi gün 11’e ve bu şekilde sonuçta bebekler ve küçük çocuklar için en uygun uyuma saatleri olan 8:00-9:00 arasına çekebilirsiniz.

Genel Yöntemler

Bebeklerin akşam uyuması gündüz uyumalarından daha zordur. Akşamları yattıklarında daha çok ağlarlar, uykuya dalmaları daha uzun sürer. Bunun en büyük nedeni akşam anne babadan ve sosyal hayattan ayrılmak istemezler. Kısa olan gündüz uykusundan sonra anne babaya kısa süre sonra kavuşacaklarını, akşam uykusuyla ise çok daha uzun süre onlardan ayrı kalacaklarını sezerler. Ayrıca akşamın karanlığı onlar için daha belirsiz ve korkutucu olabilir.  Akşam için bir uyku rutini oluşturun, her gece aynı işlerden oluşan bir rutin bebeğinizin kendini güvende hissetmesini ve bu güvenle uykuya daha rahat dalabilmesini, ayrıca bu rutin başladığında kendini uykuya yavaş yavaş hazırlamasını sağlar. Tipik bir rutin şöyle oluşturulabilir. Bebeğinize yaşına göre en anlayabileceği şekilde sözel olarak artık uyku vaktinin geldiğini ve biraz sonra gidip yatılacağını bir kaç kez söyleyin. Küçük bebekler “ee yapacağız” gibi kısa sözleri daha kolay anlayabilirler. Daha sonra belki sıcak bir banyo, ya da sadece elini yüzünü ılık suyla yıkama; dişleri fırçalama alışkanlığı kazanması için en başlarda sadece kemirmesi için daha sonra taklit becerileri geliştikçe fırçalama taklidi yapması için eline vereceğiniz ufak bir diş fırçası; sonra pijamalarını giyme; daha sonra yaşına uygun bir kitap okuma (birlikte kitabın resimlerine bakma); daha sonra meme veya biberonla beslenmesi; sonra hafif ve sakinleştirici bir müziğin açılması; ışıkların kapanması ve belki ufak bir gece lambasının açılması; bebeğin yatağa konulması (mutlaka henüz uykuya dalmamış olarak); belki bir şarkı veya ninni söylenmesi ve odanın terk edilmesi. Bütün bu rutin her gece tutarlı bir şekilde uygulanmalıdır. Uygulama sırasında fazla aksiyon içinde olmamaya, oyun oynamamaya, (şimdi oyun değil uyku zamanıdır) sakin olmaya, sakin bir şekilde konuşmaya çalışarak çocuğunuzun uyku için kendisini hazırlamasına yardımcı olmalısınız. Bebekler ve çocuklar her şeyi anlamıyor gibi gözükse de  ses tonunuzdaki veya hareketlerinizdeki duyguları hemen fark ederler. Dolayısıyla bebeğinizin yine uyumayacağından korkan kaygılı ses tonunuz bebeğinizi olumsuz etkiler.

Bebek yatağa konulduktan sonra

Meme, biberon, emzik emerek, kucakta veya ayakta sallanarak veya buna benzer bir alışkanlıkla uykuya dalabilen bir bebek gece uyandığında da bu alışkanlığını isteyecek ve tekrar uykuya dalmakta güçlük çekecek, hatta bu alışkanlığını bırakması da güç olacaktır. Bu nedenle böyle bir alışkanlığa hiç başlamadan yatağa yatırarak uyutmaya çalışmak en iyisidir. (emzik bebeğinizin gündüz emme güdüsünü karşılamak üzere verilebilir fakat uykuya dalarken sizin kontrolünüzdeki emzik yerine kendi kontrolünde olan parmağını emerek kendini sakinleştirip uyumaya alışması bireysellik, bağımsızlık gelişimi için daha uygundur-parmak emmek bizim toplumumuzda nedense hoş karşılanmaz; oysa çocuğun 4 yaşına kadar, hatta kalıcı dişleri çıkana kadar, parmak emmesi son derece normaldir, zaten bu yaştan sonra parmak emmeyi kendi kendine bırakır. Eğer 6 yaşına gelmiş ve hala bırakamamışsa anne babayla ilişkide bir problem yaşanıyor olması gibi başka olumsuz faktörler işin içine karışmış olabilir, o zaman da bu olumsuzluklar üzerinde çalışılmalıdır) Akşam yatağına yatırdığınız bebeğiniz uyumuyor ve ağlıyor. Elbetteki bebeğiniz kan ter içinde kalana kadar onu savunmasız ağlatmak istemeyiz-bu onun sizinle olan güven ilişkisini de zedeleyebilir- fakat bebeğiniz en ufak bir hoşnutsuzluk sesi çıkardığında hemen yatağının kenarında soluğu almak ta doğru değil. 3-4 dakika ağlamasına izin verip sonra yanına gidip kucağınıza almadan sırtını sıvazlayarak, sakin ve sevgi dolu sesinizle ona “uyuyoruz bebeğim, ee yapıyoruz” diyebilirsiniz, veya ona uyku şarkısını söyleyebilirsiniz. Bebeğiniz sakinleşmeyecek gibi görünüyorsa kucağınıza alıp bir dakika gibi kısa bir süre sallamadan tutup tekrar yatağına koyabilirsiniz. Tekrar ağlamaya başladığında, veya gece uyandığında da yapılacak olan şey işte bu sistemi bebeğiniz ağlamaya başladığı her seferde bıkıp usanmadan ve sakinliğinizi koruyarak tekrar tekrar uygulamaktır. 4 aylık bebeğinizi siz gece yatarken saat 11-12 civarında beslemeniz onu sabaha kadar idare eder, dolayısıyla onu artık bütün gece beslemeden uyumaya alıştırabilirsiniz. Saat 3’te uyanan bebeğinizi o saatte beslerseniz ertesi gece tekrar aynı saatte uyanıp karnını doyurmak isteyecektir.

Neden tek başına uyku?

Bebeğinizin tek başına uyuması elbetteki anne babanın rahat edebilmesi, saatlerce çocuğu uyutmak için zaman ve enerji harcamaması bakımından çok önemlidir. Fakat asıl çocuğunuz için büyük bir önemi vardır ki bu da tek başına uyuyabilme becerisinin onun bireysel, bağımsız, kendine güvenli yetişmesi için zemin oluşturmasıdır. Hayata tek başına uyumayı başarmış olarak başlamış bebekler, (uykuya ek olarak tek başına bir sürü şeyi yapmasına fırsat verilmiş-yemek yemek, giyinmek, çevreyi özgür bir şekilde keşfetmek, vb.) ileride kendinden daha emin, daha cesaretli dolayısıyla merak duygusu daha gelişmiş, böylece başarılı ve kendine yetebilen çocuklar ve bireyler olurlar. Denklem basittir: Çocuk uyurken kendi kendine yetebilirse, büyüyünce de kendine yeten bir çocuk ve sonrasında bir birey olur. 

Yukarıda belirtildiği gibi bebeğiniz 3-4 aylık olduğunda tek başına uyuma çalışmalarına başlamak uygundur. Bu zamanı geçirirseniz daha uzun süre uğraşmak zorunda kalabilirsiniz, fakat yine de başarmak mümkün. Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun kuralları ve sınırları belirlemek, net ve tutarlı davranarak her zaman sizin elinizde.

Not: Uyku programı tatillerde ve bebeğiniz hastalandığında esneyebilir, fakat bir kaç gün içinde eski sisteme tekrar ayak uydurulabilir.

 


Bihter Mutlu Gencer
Psikolog Özel Eğitim Uzmanı [Yazar]