Disiplin Gerçekten Önemli mi? (2.Bölüm)

Disiplin Gerçekten Önemli mi? (2.Bölüm)

Disiplin Gerçekten Önemli mi? (2.Bölüm)

Tülay Özer

Tülay Özer

2 yaşındaki Can kızdığı zaman anne babasını ve arkadaşlarını ısırmaktadır. Bu durum, Can’ın annesi ve ısırdığı diğer çocukların anneleri arasında çoktan soğukluğa sebep olmuştur. Çocukların bazıları sakin zamanlarında bile Can ile oynamaktan çekinmektedir. Can’ın kendi anne babası bile bazen ısıracağı korkusuyla Can’a yaklaşmakta zorluk yaşamaktadır.

Can emmekten çok hoşlanan ve bu yüzden de anne memesini ve biberonu bırakmaya oldukça direnç göstermiş küçük bir çocuktur. Emme zevkinden mahrum kalmanın getirdiği kızgınlık kontrol edilemez hale geldiğinde Can’da ısırma arzusu ortaya çıkmaktadır. Can’ın eski haz alma noktası olan ağzı artık hıncını çıkarmak için iyi bir araç haline gelmiştir.

Can’ın zorlanmasını anlıyor olmak ısırmalarına göz yummak anlamına gelmez. Anne babası Can’a net şekilde ısıramayacağını söylemekte ve eğer ısırmaya çalışırsa onu hemen durumdan uzaklaştırmaktadır. Buna tepki olarak, Can kendi kendini ısırmaya başlamıştır. Can’ın bu davranışını, anne babasının ısırmayı tasvip etmediğini anladığını ve onların beklentisine uymak için çaba harcadığını göstermektedir ama Can’ın dürtüleri hala içsel kontrolünden daha güçlüdür.

Henüz dil becerileri yeterince gelişmemiş, duyguları oldukça yoğun yaşayan küçük bir çocuğa yardım etmenin yolu ısırma dürtüsünü kanalize edebileceği alternatif yollar sunmaktır. Anne babası Can’a çocuk dişliklerinden bir tane sunmuştur ve ona bunu sırabileceğini söylemiştir. Can’ın dişliğe alışması da biraz zor olmuştur ama bir hafta gibi bir sürede dişliğini keyifle ısırmaya başlamıştır. Bu yöntem işe yaramıştır çünkü Can kendisini ve diğer kişileri ısırmayı bırakmıştır.

Can’ın içsel kontrolünü kazanmaya başladığı, bir yıl sonra Can 36 aylıkken, net şekilde görülür. Dil becerileri iyice gelişmiş olan Can yeni doğan kardeşine bakarak şöyle demektedir: ‘ Anne, ısırmak isteyebilirim ama ısıramam değil mi?’ Can’ın ısırma arzusu yeniden ortaya çıkmak üzeredir ama artık Can yanlış olduğunu bildiği şeyleri yapmamak için kendini tutacak kadar içsel kontrol kazanmıştır. Can doğru ve yanlışın ne olduğunu içselleştirmeye yani vicdan geliştirmeye başlamıştır.

Küçük çocuklar negatif duygularını sınırlama ve boşaltabilecek farklı yollar bulma konusunda ebeveynin yardımını almadan sosyal açıdan uyumlu ve duygusal açıdan sağlıklı insanlar olarak yetişemezler. Henüz konuşamayan küçük çocukların vurma ve ısırma gibi dürtülerini başkalarına zarar vermeyecek alternatif aktivitelere dönüştürmeleri gerekir- bebeğe vurmak yerine oyuncak çekiç-çivisiyle vurma oyunu oynamak ya da arkadaşını ısırmak yerine dişliğini ısırmak gibi.

Çocuğun sözel becerileri geliştikçe, ebeveynin çocuktan sosyal açıdan uygun davranışlar sergileme beklentisi yükselebilir. Artık çocuktan duygularını kaba kuvvetle ifade etmesi yerine kelimelere dökerek anlatması beklenebilir. Eğer çocuk söze dökmek yerine kaba kuvvete devam ediyorsa ebeveyn bu konudaki itirazını net şekilde ifade etmelidir. Sözel becerileri gelişmiş çocuklarda bile yanlış davranışı azaltmak için ebeveynin aktif müdahalesi gerekli olabilir- sinirlendiği için tekme atmaya çalışırken ebeveynin net bir “hayır” la birlikte eliyle tekmeyi durdurması gibi.

Disiplin Gerçekten Önemli mi? (1.Bölüm)
Disiplin Gerçekten Önemli mi? (3.Bölüm)
Disiplin Gerçekten Önemli mi? (4.Bölüm)

 


Sinem Olcay Kademoğlu
Gelişim Uzmanı, Psikolog [Yazar]