Kardeş Geliyor...

Kardeş Geliyor...

Kardeş Geliyor...

Tülay Özer

Tülay Özer

Aileye bir bebeğin, kardeşin katılması heyecan vericidir. Bu heyecanın yanı sıra, hem ebeveynlerde hem de evin büyük çocuğunda çeşitli kaygılar da görülebilir. Anne ve baba yeni doğanın sorumluluğuna alışmaya çalışırken, evin büyük çocuğu da artık ilgi odağı olmadığı fikrini benimsemeye çabalar. Bu da evde değişim rüzgarların esmeye başlaması ve yeni bir düzenin kurulması demektir. Zamanla aile bireyleri yeni yaşamlarına alışmaya başlar ve kaygı yavaş yavaş yerini keyifli paylaşımlara bırakır.

Öncelikle, bebeğiniz olacağını öğrendiğinizde, büyük çocuğunuzun durumu nasıl karşılayacağı ile ilgili kaygılanmamaya gayret edin. Unutmayın ki, çocuklar kaygı ve huzursuzluklarımızı hissederler. Sonuçta bir kardeş sahibi olmak, kardeşi olmasını hararetle isteyen bir çocuk için dahi kabullenmesi kolay bir durum değildir. Büyük çocukların ilk zamanlar kaygılı, huzursuz, huysuz, saldırgan, bebeksi ve inatçı davranmaları normaldir. Buna hazırlıklı olun.

Karnınız büyümeye başlamadan, çocuğunuza bir kardeşi olacağını söyleyerek O’nu yavaş yavaş bu fikre alıştırmaya başlayabilirsiniz. Bunu yaparken “ Sana bir oyun arkadaşı geliyor. Birlikte oyun oynarsınız” vb. ifadelerden kaçınmaya özen gösterin. Aksi takdirde çocuğunuz bebeği görünce hayal kırıklığına uğrayabilir. Bunun yerine çocuğunuzla birlikte bebeklik albümüne, videolarına bakabilir, O’nun da bir zamanlar bebek olduğu, zamanla nasıl büyüdüğü, neler yaptığı hakkında konuşabilirsiniz. Çevrenizde yeni doğum yapmış biri varsa birlikte O’nu ziyaret edebilirsiniz. Bebek geldiğinde kendi ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olmayacağı için bebekle biraz daha fazla zaman geçirmeniz gerekebileceğini söyleyerek; “Bana yardımcı olursan çok mutlu olurum. Hem o zaman birlikte geçirecek daha çok zamanımız olur” diyebilirsiniz.
Bebeğin odası, eşyaları, giysileri, ismi gibi konularda büyük çocuğunuzun fikrini almayı ihmal etmeyin. Bu sürece dahil olmak hoşuna gidecektir. Çocuğunuza kardeşini sevmek zorunda olduğunu söyleyerek duygularıyla baş etmesini zorlaştırmayın. Duygularını ifade etme fırsatı tanıyın. “ Üzülmeni, kaygılanmanı anlıyorum, ama sen benim bir tanecik ….. sın. Bu durumu hiçbir şey değiştiremez. ” gibi ifadelerle rahatlatmaya çalışabilirsiniz.

Çocuğunuzun hayatındaki rutinleri değiştirmemeye çaba gösterin. Alışkanlıkların değişmesi de kaygı yaratan bir durumdur. Sağlığınız müsaade etmiyorsa, önceleri birlikte yaptığınız etkinlikleri sürdürmek için baba, anneanne, babaanne gibi bir aile üyesinden yardım alın. “Kardeşi gelince kıskanacak, üzülecek, O’na bu kadar zaman ayıramayacağım” gibi düşüncelere kapılıp normalde davrandığınızdan farklı (daha hoşgörülü, aşırı ilgili vb.)  davranmamaya özen gösterin.

Doğum için hastaneye gittiğinizde çocuğunuzun kiminle, nerede kalacağını planlayın ve çocuğunuzla paylaşın. Hastaneye sizi ziyarete geldiğinde ya da eve döndüğünüzde, doğumdan sonraki ilk karşılaşma anında bebeği sizin kucağınızda görmek O’na zor gelebilir. O nedenle, bebeği babasına verin, çocuğunuzla kucaklaşın, hasret giderin daha sonra kardeşiyle tanıştırın.

Eve döndüğünüzde O’na kardeşinin bakımı ile ilgili yaşına uygun sorumluluklar verebilirsiniz. Size yardım etmek, siz bebekle ilgilenirken yanınızda bulunmak, bebekle paylaştığınız sürece dahil olmak kardeşli hayata alışmasını kolaylaştıracaktır.

Bebek doğduktan sonra, büyük çocuğunuzda yaşına uygun olmayan bazı davranışlar (bebeksi konuşma, meme emmek isteme gibi) görülmesi normaldir. Bu tip davranışlara aşırı tepki göstermeyin. Ancak bu tip davranışların kabul görmediğini de nazik bir dille ifade edin.

Kardeşin gelişiyle, ilginizi ve zamanınızı paylaşmak zorunda kalmak, öfkesinin size yönelmesine neden olabilir. Biraz sabırlı olun. Ancak vurmak, ısırmak gibi saldırgan davranışlara da müsaade etmeyin. Duygularını anladığınızı gösterin ve kızgınlığını kabul edilebilir bir şekilde ifade etmesi konusunda yüreklendirin. “ ………. davranıyorsun çünkü bebeğe daha çok zaman ayırmak zorunda olduğum için kızgınsın. Ama kızgınlığını vurarak göstermen doğru değil.” Endişelenmeyin,  birkaç ay içinde çocuğunuz yeni düzeninize alışacaktır.

Bebeğin doğumuyla birlikte annelerin yükünün oldukça ağırlaştığı bir gerçek. Ancak yükünüzü hafifletmek için, bebeğin doğumunun hemen ertesinde çocuğunuzu anaokuluna başlatmak dışındaki alternatiflerden birini tercih etmeniz daha yerinde olacaktır. Zira  bu durum çocuğunuzun “Bebek geldiği için beni okula gönderiyorlar” hissine kapılmasına, davranış bozukluklarına ve okulda ciddi uyum sorunları yaşamasına neden olabilir. Diğer yandan, halihazırda yuvaya devam eden, herhangi bir sorun yaşamayan bir çocuğu da okuldan almak doğru bir yaklaşım değildir. Çocuğun bebek doğmadan önceki düzeni mümkün olduğunca korunmalıdır.

Çocuğunuzla baş başa geçirebileceğiniz zamanları kollayın. Bebek uyuduğunda, baba eve geldiğinde, bakıcı/anneanne yardımı alabildiğinizde, birlikte zaman geçirmeye özen gösterin.

Kaynak : - Elizabeth Pantley (1998), Perfect Parenting.
              - Şule – Yankı Yazgan (2007), Çocuğunuz Sizden Ne Bekliyor?

 


Aslı Bozbey Akalın
Uzman Psikolojik Danışman [Yazar]